top of page

YA BOŞANMADIĞIM İÇİN ÇOCUĞUMUN PSİKOLOJİSİ BOZULURSA?

Yazarın fotoğrafı: irem özerirem özer

Güncelleme tarihi: 16 Tem 2023



Hayır hayır yanlış okumadınız sadece ben cümleyi hiç alışılmadığı şekilde kurdum. Çocuğunun psikolojisini düşündüğü için boşanmayı erteleyen, aklına dahi getirmeyip sevmediği-sevilmediği evliliğinin içinde olmayı sürdüren pek çok kişinin alışık olmadığı bir cümle… Peki çocuğu için evliliğine nokta koymayanlar ne kadar başarı gösteriyor? Çocuklarının ruh sağlığı ve duygusal durumu ne durumda? Tam da bu konu hakkında çalışmalarımı ve gözlemlerimi paylaşmak için oturdum bilgisayarımın başına.


Son 3 yılda yaklaşık 300 çocuk ve ergenle bire bir çalışma, 16 yaşını aşmamış yaklaşık 500 çocuğu ve ailelerini de eğitim alanında gözlemleme imkanı buldum. Bana oyun ve ergen terapisi için başvuran ebeveynlerimin yalnızca %3’ü boşanmış ebeveynlerdi. %1 ini ise boşanmaya karar vermiş ve bu nedenle terapiye başlamak isteyenler oluşturuyordu. Yani destek ihtiyacı duyarak sürece başlayan çocuk ve ergenlerin çok büyük bir kısmının ebeveyni birlikteydi. Tabii oranlar yaklaşık olarak bir sayıyı karşılar ve şöyle de düşünülebilir; “her çocuk destek ihtiyacı duysa da başvurmuyor olabilir dolayısıyla net bir doğrudan bahsedemeyiz”. Bu haklı bir söylem olacaktır. Bu nedenle rakamları bir kenara bırakıp başvuru nedenlerinden ve aile ilişkilerinin çocuğun ruh dünyasına etkilerinden bahsetmek istiyorum.


Bize getirilen çocuk kaç yaşında olursa olsun ebeveynle doğum öncesinden itibaren konuşulur, planlı bir gebelik miydi, gebelik haberine mutlu olmayan oldu mu gibi doğum öncesinden başlayan ve ardından gebelik, doğum, doğum sonrasında bebeklik ve erken çocukluk yaşantısındaki öyküsü dinlenir. Bunun nedeni çocuğun ruh sağlığı doğum öncesinde anne aracılığıyla şekillenmeye başlar.

Kimi çocuk dünyaya bir kurtarıcı olarak gelir. Eşlerden biri evlilikten uzaklaştıysa diğeri “bir çocuk dünyaya gelirse en azından evliliğim kurtulur" düşüncesiyle korunmasız bir ilişki yaşanmasını sağlar. Böylece evlilikten uzaklaşan eşe çocuk bir kanca gibi takılır ve evliliğe çekilir. Anne ya da babasının evliliğinde kanayan yarasına bir yara bandı göreviyle dünyaya gelen çocuk koşulsuz sevgiyi alamaz. Bunun yerine ebeveynlerden birinin beklentilerini taşırken birinin ise engelleyicisi haline gelmiştir. Yani çocuğun dünyaya geliş nedeni doğduktan sonra karşılaşacaklarını ve ruh sağlığını doğrudan ekileyecektir. Bu şekilde ebeveynlerden yalnızca birinin isteğiyle dünyaya gelen çocuklar maalesef ki olumsuz deneyimler yaşamaya açıktır.


Bir başka durum ise gebelik sürecinden itibaren çocuğun sürekli bir şiddete dahil ve şahit olması. Çocuk yok sayılarak duyabileceği, görebileceği şekilde kavgalar etmek yüksek tartışmalara girmek çocukta kronik korkulara neden olacaktır. Beraberinde sınırlı dünyasında öğrendiği duygu yoğunlukla öfke olduğundan kendi dünyasında da baskın duygu öfke olacak ve aynen gördüğü şekilde duygusunu yaşayacaktır. Bazen bu duyguları bastırmaya çalışmış çocuklar ile karşılaşıyoruz ve bu bastırmanın sonucunu “aşırı kontrolün neden olduğu kontrolsüzlük” şeklinde yorumluyorum. Çocuk duygularını çok fazla kontrol etmeye çalıştığı için bedensel kontrolsüzlükler ve patlamalar yaşayabiliyor. Bedensel kontrolsüzlük ise tuvaletini kaçırma, aşırılaşmış jest-mimik gibi kendini göstermektedir.



Bazense eşler boşanmaya karar verirler ancak çocuklarının büyümesini beklerler. Şiddetli tartışmalardan kaçınırlar. İdare ettikleri bir sürecin içerisine girerler. Bu gibi durumlarda ise eşlerin ayrı ayrı depresif ruh halinde olmaları pek mümkün. Artık bitirdikleri evliliklerine bir sebepten devam etmeleri ve dolayısıyla hayatlarına tam olarak istedikleri gibi bir başlangıcı yapamamaları kişide olumsuz duyguların açığa çıkmasına neden olur. Daha gergin, daha mutsuz ebeveynlerle büyüyen çocukların ileride suçluluk duygusu yaşamasının nedeni de ebeveynlerinin olumsuz ruh halinin kaynağı ilan edilmeleridir. “Senin için katlandım, seni bırakıp gitmedim gitsem hayatım daha farklı olabilirdi.” gibi cümlelerle çocuklar acının nedeni ilan edilir. Çocuk bu durumu kendi ayıbıymış gibi algılar ve yıllar boyu anne ya da babayı memnun etmek için çabalar. Kendi duygularından ziyade onların mutluluğu gözetirken benliklerini, fikirlerini ve isteklerini geri planda tutarlar.


Ebeveynler çocuklarının ruh sağlığını korumanın yolunun bir evde yaşamak olduğu kanısında. Elbette her çocuk bunu isteyecektir ancak sağlıklı olan çocuğun anne babayı aynı evinde içinde görüyor olmasından ziyade mutlu anne ve babaya sahip olmasıdır. Bir oyun terapisi seansında duyduğum cümle şuydu, “Babam eskiden çok daha sinirliydi, bana fazla kızardı. Ama şimdi daha çok oyun oynayabiliyoruz ve o beni hiç mutsuz etmiyor.” Aile öyküsü bize babanın aslında çocuğun doğduğu günden beri boşanmak istediğini ancak yaşının biraz daha büyümesini beklediğini anlatıyor. Babanın öfkeli ruh hali aslında bitmiş bir şeye katlanmasının sonucu. Eğer ki eşler birbirlerine sevgi, saygı ve ilgi veremiyorlar, paylaşımda bulunamıyorlarsa çocuk için bu durum birbirine yabancılaşmış iki ebeveynle aynı evi paylaşması demektir. Boşanmak çocukta zorlayıcı duyguların ortaya çıkmasında etkin olabilir ancak sağlıklı bir bitiş yaşanmışsa bu durumun izleri oldukça kısa sürede silinir. Ancak çocuk yıllar boyu çatışmaya şahit olduğunda evde mutsuz anne ya da babanın varlığını gördüğünde ve aldığı bakımın azalışına şahit olduğunda üstelik tüm bunlarında sorumlusu olduğu hissettirilirse - bazen bu yorumu direkt çocuk da yapabilir - oluşan yaralar yıllar boyu nükseder ve çocuk kalan izlerde acıyı hep hisseder.

Mutlu bir çocuk yetiştirmenin ilk adımı mutlu olmaktır. Sizi mutsuz eden kişi ve durumlardan uzaklaşmak ise çocuğunuza karşı ilk göreviniz olmalıdır. Dünyaya getirdiğiniz bebeğiniz sütünüze, sevginize, ilginize, varlığınıza ihtiyaç duyduğu gibi olumlu ruh halinize de ihtiyaç duyar. Çocuğunuz için katlandığınız durumlar ruh halinizi olumsuz etkilemeye başladığında katlanma nedenine gizli bir öfke duymanıza yol açar. Çocuğunuzu ve kendinizi korumak adına katlanmaları bırakıp yeni başlangıçları denemenizi öneririm.


28 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


Yazı: Blog2_Post

0545-581-7454

  • Facebook
  • Twitter
  • LinkedIn

©2021, İremÖzer tarafından Wix.com ile kurulmuştur.

bottom of page